Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İlim Yayma Ödülleri törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Geçmişin acı-tatlı tecrübelerinden ders alarak, ihtişamlarından cesaret alarak, istikbale odaklanacağız. Ülkemizin son 17 yılı, diğer alanlarla birlikte ilmi faaliyetlerde de adeta bir silkiniş, bir kabuğu kırış, bir yeniden diriliş dönemine girdiğimizin ifadesidir. Elbette hâlâ yapmamız gereken çok iş vardır ama hamdolsun istikamet çizilmiş ve kutlu yürüyüş başlamıştır” dedi.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mühendislik ve Doğa Bilimleri'nde ödüle layık görülen Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran'ı, Sosyal Bilimler'de ödül alan Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu'nu ve İlim Yayma Büyük Ödülü'nün sahibi Prof. Dr. Fikrettin Şahin'i tebrik etti.
“CEMİYETİMİZİN TARİHİ GERÇEK BİR İLİM VE İRFAN MÜCADELESİNİN TARİHİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mükâfat alan veya alacak hocaların tartışma götürmez olmasının değerlendirme sürecinin de sağlıklı ve tarafsız işlediğinin göstergesi olduğunu vurgulayarak, İlim Yayma camiasına da böylesinin yakıştığını söyledi.
Temellerinin 68 yıl önce atılan cemiyetin ekmeğini yediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hareket Şehit Başbakan Merhum Menderes'in teşvikiyle başlayan bir mücadelenin meyvesi olarak bugünlere gelmiştir. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyoruz. Cemiyetimizin tarihi gerçek bir ilim ve irfan mücadelesinin fazilet ve adalet mücadelesinin tarihidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin iradesine saygının, milletin hukukuna riayetin ve sahip çıkmanın sembolü olan bu müessese ülkesinin ve milletinin, insanlığın hayrına yüz binler yetiştirmiş bir ocaktır. Kurulduğu günden beri hiç sönmeyen bu ocak giderek daha da büyüyen bir iman ve inanç ateşinin Hak yolunda bir kararlılık güneşinin adı hâline gelmiştir. Bu cemiyet, ayrıştıranların değil birleştiren ve kucaklaştıranların yuvası olmuştur” ifadelerini kullandı.
“ŞAHİT OLDUĞUMUZ PEK ÇOK HADİSENİN BİZE VERDİĞİ MESAJI DOĞRU OKUMALIYIZ”
Türkiye’de uzun soluklu varlık gösteren kurumların özünde samimiyet bulunan kurumlar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin kalbinde karşılık bulamamış hiçbir kurum, maddi olarak ne kadar desteklenirse desteklensin bir süre sonra içi boş bir balon gibi sönmeye mahkûmdur. Türkiye'nin sivil toplum tarihi bu bakımdan pek çok kötü örnekle doludur. Ancak İlim Yayma Vakfımız, İlim Yayma Cemiyetimiz ki bunlar kardeş zaten iç içe, Sabahattin Zaim Üniversitesi ile İrfan Okullarıyla, yurtlarıyla, burslarıyla, yayınlarıyla ilim ve irşat faaliyetleriyle hamd olsun dimdik ayaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine düşen şeyin, medeniyetin 3 tasavvurunu, kalb-i selimi, zevk-i selimi, akl-ı selimi kendi tarihlerinde, kendi geçmişlerinde aramak, bulmak ve yeniden yorumlayarak geleceğe taşımak olduğunu söyledi.
Hep aynı şeyleri yaparak her defasında farklı sonuçlar beklemenin akıl ve basiret sahiplerinin hiçbir zaman çözüm yolu olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ve bizim karşı karşıya bulunduğumuz her yeni duruma uygun yeni duruşlar, yeni yöntemler geliştirmemiz şart. Bunu yaparken Türkiye'nin yaşadığı FETÖ tecrübesi ve hâlen medeniyet coğrafyasında şahit olduğumuz pek çok hadisenin bize verdiği mesajı doğru okumalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN SON 17 YILI, İLMİ FAALİYETLERDE DE BİR YENİDEN DİRİLİŞ DÖNEMİNE GİRDİĞİMİZİN İFADESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişin acı-tatlı tecrübelerinden ders alarak, ihtişamlarından cesaret alarak, istikbale odaklanacağız. Ülkemizin, bilhassa son 17 yılı, diğer alanlarla birlikte ilmi faaliyetlerde de adeta bir silkiniş, bir kabuğu kırış, bir yeniden diriliş dönemine girdiğimizin ifadesidir. Elbette hâlâ yapmamız gereken çok iş vardır ama hamdolsun istikamet çizilmiş ve kutlu yürüyüş başlamıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin, bilimsel araştırma merkezlerinin harıl harıl çalıştığını, yurt dışına giden bilim ve araştırma insanlarının artır Türkiye’ye döndüğünü anlattı.
Cenevre’de gerçekleştirilen Küresel Mülteci Forumu’na katıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Foruma katılan ülkeler, dünyadaki mültecilerin yükünü paylaşma adına 7,5 milyar dolarlık bir taahhütte bulundu. 2 trilyon doların silahlanmaya ayrıldığı, bir trilyon doların ise lüks tüketime harcandığı bir dönemde bu rakam, elbette devede kulak misalidir. Avrupa'nın mülteci sınırlarının dışarıda tutulması için tahsis ettiği miktar bile forum kapsamında ayrılan miktarın katbekat üstündedir. Sembolik meblağlarla mültecilerin sıkıntılarına çözüm bulunamayacağı gayet açıktır” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî gelire oranla dünyada özellikle en az gelişmiş ülkelere en fazla desteği veren ülkelerde birinci sırayı Türkiye'nin aldığına dikkati çekerek, “Birileri sadece lafını yapıyor. OECD'in açıkladığı rakamlar ortada. Bir numara biziz” değerlendirmesini yaptı.
“TÜRKİYE, SURİYE KAYNAKLI YENİ BİR GÖÇ DALGASINI KALDIRAMAZ”
Türkiye'nin Suriye kaynaklı yeni bir göç dalgasını daha kaldıramayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “4 milyon insanın yaşadığı İdlib'deki son katliamlar sebebiyle bu bölgede tekrar ciddi bir hareketlilik oluştu. Bombardımandan kaçan 80 binin üzerinde İdlibli kardeşimiz ülkemiz sınırlarına doğru göç etmeye başladı. Şayet İdlib halkına yönelik vahşet son bulmazsa bu sayı daha da artacaktır. Böyle bir durumda Türkiye bu göç yükünü tek başına taşımayacaktır. Bizim maruz kalacağımız baskının olumsuz yansımaları, başta Yunanistan olmak üzere tüm Avrupalı ülkelerin de hissedeceği bir konu olacaktır. Bu durumda 18 Mart mutabakatından önce yaşanan sahnelerin tekrarlanması kaçınılmazdır. Biz Rusya nezdinde saldırıların son bulması için gereken her türlü çabayı gösteriyoruz, göstermeyi de sürdüreceğiz. Yarın bir heyeti Moskova'ya gönderiyoruz, görüşmeleri yapacaklar ve alınacak neticeye göre biz de atacağımız adımları belirleyeceğiz.”
Avrupa ülkelerini Türkiye'yi, Suriye'de attığı meşru adımları nedeniyle köşeye sıkıştırmak yerine enerjilerini İdlib'deki katliamı engellemek için harcamaya davet ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer türlü İdlib'deki yangının kendi topraklarına sıçramasına mani olamayacaklarını söyledi.
“ŞER ŞEBEKELERİNE KARŞI ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR ZAFER, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye güçlendikçe, ekonomik bağımsızlığını perçinledikçe ve İslam dünyasının meseleleriyle daha fazla ilgilendikçe içeriden ve dışarıdan saldırılara maruz kaldığına dikkati çekerek, “Son 17 yılda elde ettiğimiz başarıların gerisinde, her aşaması zorluklarla örülü çetin bir mücadele var. Ne vesayete, ne teröre ne de uluslararası şer şebekelerine karşı elde ettiğimiz hiçbir zafer bize altın tepside sunulmamıştır. Ne yaptıysak, neyi başardıysak birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ettiğimizden dolayı başardık. Bu süreçte İlim Yayma camiamızla beraber Türkiye davasına gönül vermiş diğer sivil toplum kuruluşlarımızın da desteğini aldık” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma camiasından, son günlerde birilerinin inancını yaşamaktan başka hiçbir gayesi olmayan insanlara ve kurumlara yönelik azgınlıkları karşısında asla sinmemesini, çekinmemesini, endişeye kapılmamasını istedi.
İlim Yayma Ödül Töreninde, İlim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Sarısoy, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş da ödüllerin içerikleri ve değerlendirme süreçleri hakkında bilgi verdi.
İLİM YAYMA ÖDÜLLERİ
İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğunun “Bestekâr Sultanlar” temasıyla Osmanlı sultanlarının eserlerini seslendirdiği programda, İlim Yayma Büyük Ödülü'nü Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Sosyal Bilimler Ödülü'nü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Mühendislik, Sağlık ve Doğa Bilimleri Ödülü'nü ise Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran aldı.
Tören sonunda İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel Çelikbilek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan da katıldı.