Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayinde son dönemde yaptığımız büyük atılımlar sayesinde, teknoloji konusundaki eksiklerimizi önemli ölçüde giderdik. Artık kendi insanlı ve insansız savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke hâline geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında öğrencilerin ve ailelerinin heyecanlarını paylaştıklarını söyledi.
Hava Harp Okulu'ndan 240'ı Türk vatandaşı, 12'si de dost ve kardeş ülke vatandaşı olmak üzere toplam 252 öğrenciye diplomalarını vereceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mezun olan öğrencilerimizi ve ailelerini tebrik ediyorum. Genç teğmenlerimize bundan sonraki iş ve aile hayatlarında başarılar diliyorum" diye konuştu.
“BUGÜN İTİBARIYLA BU BÜYÜK AİLEYE İŞTİRAK EDEREK GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORSUNUZ”
"Hudutsuz göklerin pervasız kartalları olarak çelikten kanatlarıyla ülke savunmasına eşsiz katkılar sunan havacılarımızla gurur duyuyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Okulumuz mezunlarından 144 gencimiz şu an pilot olarak görev yapıyor, 255 teğmenimizin pilotaj eğitimi ise hâlihazırda devam ediyor. Sizler de bugün itibarıyla bu büyük aileye iştirak ederek gücümüze güç katıyorsunuz. Dünyanın hem asimetrik saldırılara hem bölgesel ve küresel tehditlere en fazla maruz kalan ülkelerinden biriyiz. Bunun için karasıyla havasıyla deniziyle ordumuzun tüm kuvvetlerini, teknolojisi ve insan unsuruyla sürekli güçlendirmemiz gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hamdolsun savunma sanayinde son dönemde yaptığımız büyük atılımlar sayesinde teknoloji konusundaki eksiklerimizi önemli ölçüde giderdik. 20 yıl önce yüzde 20 millî savunma olarak yapıya sahiptik. Bugün yüzde 80 millî ve yerli savunma sanayinde bir yapıya sahibiz. Nereden nereye? Artık kendi insanlı ve insansız savaş uçaklarını geliştirip üretebilen bir ülke hâline geldik. Radarından füzesine, yapay zekâsından siber sistemlerine kadar her başlıkta tamamlanan, devam eden ve yeni başlanan projelerle her geçen gün daha da ileriye gidiyoruz. 'Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah' sözünün işaret ettiği gerçeğin farkında olarak, kimseye husumet beslemeden kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın gayreti içindeyiz."
“TÜRKİYE YÜZYILI ÜLKÜMÜZE SIKI SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harp okullarında olduğu gibi teknolojide de ellerindeki birikimi ve imkânı dostlarıyla paylaşma konusunda asla hasislik göstermediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tam tersine bilhassa son 7 yılda pek çok örneğiyle ispatladığımız gibi dostlarımızın hak ve hakkaniyet mücadelesinde hep yanlarında yer aldık. Bu ilkeli yaklaşımımız sayesinde siyasi ve askerî gücümüzle elde ettiğimiz konumumuzu 'yumuşak güç' denen diplomasideki ve insani ilişkilerdeki etkimizle de tahkim ettik. Herkesin sömürecek meta olarak baktığı toplumları biz sadece Allah'ın yarattığı en şerefli mahlûkat olan insan olarak gördük, görüyoruz. Türkiye'nin sömürgecilik devrinden kalma paradigmaları yerle yeksan eden bu yaklaşımının etkilerine artık tüm coğrafyalarda şahitlik etmeye başladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki yıllarda biz kendi vizyonumuzu ve hedeflerimizi hayata geçirmeyi sürdürdükçe Türkiye ile birlikte tüm insanlık da inşallah medeniyet güneşimizin şefkat ve adalet ışığıyla daha çok tanışacaktır. Bu ülkenin her ferdi ve bu devletin her sorumlusu gibi sizlerden de Türkiye Yüzyılı olarak ifade ettiğimiz yeni ülkümüze sıkı sahip çıkmanızı istiyorum” diye ekledi.
Millî Savunma Üniversitesinden beklentisinin, büyük medeniyet iddiasını harp okullarında ve diğer eğitim birimlerinde iki bin yılı aşkın tarihteki örnekleriyle en güzel şekilde genç dimağlara nakşetmesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi sığ geçmişlerini büyütmek için Türk tarihini ısrarla dar bir aralığa sığdırmaya çalışanlara cevabı iki bin yıllık askerî tarihle vermenin herkesin boynunun borcu olduğunu dile getirdi.
“DÜNYANIN YENİ DÜZENİNDE ÜLKEMİZİ HAK ETTİĞİ YERE ÇIKARMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”
Hatta bu yaklaşımın ilkokuldan üniversiteye eğitim kademelerinin her bir safhasında işlenerek daima canlı tutulması ve derinleştirilmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Tıpkı bin yıl önce Malazgirt'te olduğu gibi bu toprakları kendine vatan yapmak, tıpkı bir asır önce Çanakkale ve Millî Mücadele'de olduğu gibi bu toprakları vatan olarak tutmak, tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi vatanını her türlü sinsi tehlikeden korumak, velhasıl istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canlarını verecek nesilleri ancak böyle yetiştirebiliriz. Aslında bu ülkenin 7'den 70'e her bir insanı, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'yla birlikte Çanakkale şiirini ve 'Zulmü alkışlayamam' şiirini her gün, olmadı her hafta ama mutlaka her ay yeniden okumalıdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şiirlerdeki mesajları hep birlikte gönüllere nakşetmeden sahip olunan vatanın anlamının hakkıyla kavranamayacağını ve gereken vakur duruşun hakkıyla sergilenemeyeceğini dile getirerek, "Çanakkale'den beri tüm zaferlerimizin mimarları olan Asım'ın nesliyle bunu başaracağız. Harp okullarımızda yetişen gençlerimizin her birini de şairin, 'İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek' diye tarif ettiği neslin birer mensubu olarak görüyorum. Görev süreniz boyunca ve özel hayatınızın her anında böyle büyük bir davanın mirasçısı olduğunuzu asla aklınızdan çıkarmayacağınıza inanıyorum. Şimdiden gazanız mübarek olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Millî Mücadele'nin en büyük zaferi olan Büyük Taarruz'un ve Başkomutan Meydan Muharebesi'nin 101. yıl dönümünün milletçe coşkuyla kutlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu vesileyle bir kez daha Büyük Taarruz başta olmak üzere Millî Mücadele'nin her bir safhasında görev yapan kahraman ordumuzun tüm mensuplarını rahmetle ve tazimle yâd ediyorum. Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ordumuzu yöneten teğmeninden generaline tüm subaylarımızı ayrıca şükranla yâd ediyorum. Milletler en büyük kahramanlarını, en büyük tehditler, tehlikeler, saldırılar esnasında çıkartır. Asırlardır milletimizin sinesinden çıkan her bir kahraman, bizim önümüzde yeni ufuklar açmış, yeni ışıklar yakmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malazgirt'te Sultan Alparslan, İznik'te Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Söğüt'te Osman Gazi, İstanbul'da Sultan Fatih, Ankara'da Gazi Mustafa Kemal, kahramanlıklarıyla milletimize şan ve şeref yaşatmışlardır. Bugün de Türkiye Yüzyılı'yla ecdada yakışır yeni şan ve şerefleri milletimize kazandırmanın gayreti içindeyiz. Sizlerin arasından çıkan yeni kahramanlar ise bu kutlu bayrağı daha ileriye taşıyacaktır. Dünyanın geçmişle kıyaslanamayacak kadar karmaşık ve tehlikeli bir yere doğru gittiği bir gerçektir. İşte bu ortamda biz ecdadın emanetine halel getirmeden dünyanın yeni düzeninde ülkemizi hak ettiği yere çıkarmanın mücadelesini veriyoruz."
“UFKUNUZA SINIR ÇİZMEYİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elbette her şeyin daha iyisi, daha güzeli, daha mükemmeli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizin ve dünyanın eski düzenden bugünkü düzene geçiş sürecinin her safhasını bedeller ödeyerek yaşamış bizler için bu tablo ne şaşırtıcıdır ne de korkutucudur. Kendi köhne dünyalarını, ülkenin ve yerkürenin yegâne gerçeği sananlar ise en büyük zararı milletimizin Türkiye Yüzyılı idealine veriyor. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı kendini böyle kısır, böyle arkaik bir anlayışa mecbur ve mahkûm hissetmesin. Bu çağrımı en iyi, gökyüzünün sınırsızlığı içinde özgürce uçan siz havacılarımızın anlayacağını biliyorum. Gençler, hayallerinize ket vurmayın, ufkunuza sınır çizmeyin, kendinize olan güveninizden şüphe duymayın" diye konuştu.
Okulları ziyaret ettiğinde öğrencilere her fırsatta tavsiye ettiği dört ilkeyi tüm gençlere özellikle bir hayat rehberi olması bakımından tekrarlamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Oku, düşün, uygula, neticelendir. Okuyacaksınız ki insanlığın binlerce yıllık kadim birikimine vakıf olabilesiniz. Düşüneceksiniz ki bu birikimi kendi özgün değeriniz hâline dönüştürebilesiniz. Uygulayacaksınız ki sahip olduğunuz bilgi ve becerinin karşılığını görebilesiniz. Neticelendireceksiniz ki kendinize, ailenize, milletinize ve tüm insanlığa hayırlı katkılar yapabilesiniz. İşte bunu başardığınız zaman içinizden nice Alparslan'ların, Süleyman Şah'ların, Osman Gazi'lerin, Fatih'lerin, Mustafa Kemal'lerin çıktığına şahit olacaksınız. Ülkenin en üst yöneticisi olarak bizim tüm çabamız işte bu iklimi inşa etmek, işte bu motivasyonu sağlamak, işte bu sonuçları elde etmektir. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."
Hava Harp Okulu'ndaki bu törenin ardından inşası tamamlanan çok sayıda tesisin açılışını da yapacakları bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatakhanesinden yemekhanesine, sosyal donatılarından enerji ve ısı merkezine, spor salonundan camisine oldukça uzun bir liste oluşturan bu tesislerin Hava Harp Okulumuza hayırlı olmasını diliyorum. Mezun olan öğrencilerimizi ve ailelerini tekrar tebrik ediyorum. Dost ve kardeş ülkelerden gelen öğrencilerimizden, evlerine döndüklerinde tüm kardeşlerimize selamlarımızı iletmelerini istiyorum. Millî Savunma Üniversitemizin değerli rektörüne ve yöneticilerine hem mezun olan öğrencilerimiz hem de okulumuza kazandırdıkları tesisler için teşekkür ediyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla" diye konuştu.