Haberiumturk haber sitesi/04.03.2012
DİKER DOĞAN'IN SAVUNMASINI BÖYLE ÇÜRÜTTÜ
28 Şubat'ın medya ayağıyla ilgili yaşanan tartışmaları Akit'e değerlendiren dönemin yakın tanığı DYP eski Genel Sekreteri Tevfik Diker, çarpıcı ifşaatlarda bulundu. Kanal kanal dolaşarak emrindeki çalışanları suçlayıp, hükümeti yıkma kampanyasından haberi olmadığını savunan Aydın Doğan'ı hesap verme korkusu sardığını belirten Diker, “28 Şubat darbesinin en açık suç belgeleri askerin talimatıyla atılan manşetlerdir. Aydın Doğan'a sormak lazım; birinci manşet sana rağmen yapıldı, yani haberin yoktu. Peki birbirini takip eden diğer manşetlerden de mi haberin olmadı? Ertuğrul Özkök'e o zaman neden müdahale etmedin? Bu soruların cevabını veremez. Doğan o manşetlerin hesabını zamanında sormuyorsa kendisi de suça iştirak etmiştir. Aydın Doğan, ‘Ben yapmadım, onlar yaptı' mantığıyla kendisini kurtaramaz. Bugün ne söylerse söylesinler ona halk dilinde ‘zırva tevil götürmez' denilir” dedi.
“YÜCEL'İN İKİNCİ ADRESİ SABAH GAZETESİ'YDİ”
Haber yapma şantajıyla istifaya zorlandığı iddia edilen Turizm Bakanı Bahattin Yücel'in o dönemde Dinç Bilgin'in sahibi olduğu Sabah grubuyla olan samimiyetine dikkat çeken Diker, “Sayın Yücel'i bakanlığı döneminde ikinci adresi olarak Sabah gazetesine gitmekle tanırım. O grupla içli dışlıydı. Yücel, DYP milletvekilleri arasında ‘Zafer Mutlu ve Fatih Çekirge'nin kankası' olarak biliniyordu. Bahattin Yücel meselesinde Can Ataklı'nın söylediklerinin doğru olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“O GAZETECİLERİN SAYISI ARTACAK”
Darbe sürecinde önemli rol oynayan 50'ye yakın gazetecinin deşifre olduğunu ifade eden Tevfik Diker, gelinen aşamada bu sayının daha da artacağını kaydederek, “28 Şubat'ta askerle birlikte hareket eden 50 gazetecinin deşifre olacağını belirtmiştim. Artık bunlar ortaya çıktı. Siz de yazdınız. Ancak gelişmeler bunun 50 rakamını aşacağını gösteriyor” değerlendirmesini yaptı. Diker ayrıca 28 Şubat'ta yayın politikasından ödün vermeden dik duran ve takdir edebileceği gazetenin Akit olduğunu vurguladı.
“DEMİREL, ASKERİ ARKADAŞLARINA TERCİH ETTİ”
Eski DYP'li vekil Diker, “28 Şubat'ın bir numarası” olarak tanımladığı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in o süreçteki rolüne de dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Askerler Erbakan hükümetini Demirel'e şikayet ediyordu. Demirel, yıllarca beraber siyaset yaptığı Erbakan ve Çiller yerine askerin yayında durdu. Onların iddialarını önemsedi. Eğer 28 Şubat'taki MGK'da askere dönüp gereken cevabı verseydi bunlar yaşanmazdı. Yine Erbakan, Çiller ve merhum Muhsin Yazıcıoğlu, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek Çiller'in başbakanlığını desteklediklerini söylediler. Ancak Demirel bu 3 parti liderinin iradesini görmezden geldi. Gitti hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz'a verdi.”
DELİLLERİN ADRESİNİ GÖSTERDİ
Diker, 28 Şubat'ın tam olarak ortaya çıkarılabilmesi için Demirel'in özel arşivinin mutlaka incelenmesi gerektiğini kaydetti. Zaman zaman Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde yaptıkları ziyarette, yanlarında harıl harıl not tutan bir şahsa işaret eden Tevfik Diker, şunları söyledi: “28 Şubat soruşturmasının sağlıklı yürüyebilmesi için Genelkurmay'ın, Genelkurmay İstihbarat Daire ve ATASE Başkanlığı'nın, MGK Genel Sekreterliği'nin, Çankaya Köşkü arşivlerine bakılması ve yine tabii kaldıysa Demirel'in özel arşivlerine girilmesi gerekiyor. Çünkü Demirel'e Güniz Sokak'taki evinde yapmış olduğumuz ziyaretlerde, çarşamba ve cuma günlerinde yapılan ziyaretçi toplantılarında konuşulanları not eden birisini görürdük. Elinde kağıt kalem her şeyi not ederdi. Demirel diğer temaslarını da mutlaka bu şekilde not ettirmiştir. Hem Çankaya'daki hem de Güniz Sokak'taki temaslarını.”
“ERBAKAN PATRONLARIN RANTINI ELİNDEN ALDI”
28 Şubat'ın ekonomik boyutunu yok saymanın darbeyi gerçekleştirenlerin ekmeğine yağ sürmek anlamına geleceğinin de altını çizen Diker, “Merhum Erbakan'ın uyguladığı havuz sistemiyle rantları elinden alınan gazete, holding ve özel banka patronları bu darbede rol almışlardır. İrtica kılıf olarak kullanıldı” ifadelerini kullandı.
Demirel halkın değerlerini benimsemiş gözüken ama tam tersi değerleri olandır.
demirel soruşturulmadan hiç bir dava tam olarak çözülemez