banner47
banner128

Şiddet Tasarısına eleştiriler artıyor

Kadına Şiddet Tasarısı'na yönelik eleştiriler artıyor. Batı normları örnek alınarak hazırlanan bu tasarının yarardan çok zarar vereceğini ifade eden akademisyen, siyasetçi ve STK'lar; “Batı'da aile çöktü. Sığınabileceğimiz son kale olan aile dinamitlenmesin. Tasarı gözden geçirilsin” dediler.

Şiddet Tasarısına eleştiriler artıyor

Kadına Şiddet Tasarısı'na yönelik eleştiriler artıyor. Batı normları örnek alınarak hazırlanan bu tasarının yarardan çok zarar vereceğini ifade eden akademisyen, siyasetçi ve STK'lar; “Batı'da aile çöktü. Sığınabileceğimiz son kale olan aile dinamitlenmesin. Tasarı gözden geçirilsin” dediler.

08 Mart 2012 Perşembe 09:57
Şiddet Tasarısına eleştiriler artıyor

Haberiumturk haber sitesi/08.03.2012

 “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı”, toplumun değişik kesimlerinden yükselen itirazlara rağmen tartışmalı maddelerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan Meclis Genel Kurulu'na kadar getirildi. Komisyonlardan hızlıca geçirilen tasarı dün Genel Kurul'a sevkedildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne (bugüne) yetiştirilmek telaşıyla yürütülen kanun çalışmalarını değerlendiren uzmanlar ile sivil toplum kuruluş temsilcileri dün de uyarılarını sürdürdü. Aile içindeki şiddetin kanunlarla, polis zoruyla giderilmeyeceğini ifade eden uzmanlar, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı”nın feminist grupların etkisinde ve son zamanlarda medyada sıkça yer verilen “kadına şiddet” haberlerinin gölgesinde yürütülmesinden rahatsız.

TURİNAY: SORUNLAR MAHKEMEYE TAŞINARAK ÇÖZÜLEMEZ

Gazetemiz yazarı Necmettin Turinay, tasarının feminist çevrelerin etkisi ile hazırlandığını söyledi. Turinay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in feministlerin önceliklerine göre hareket ettiğini belirterek; “Sayın Bakan feminist çevrelerle fazla ilişki içinde ve onların öncelikleri ile hareket ediyor” dedi. Aile içinde en ufak sorunların dahi yargıya intikal etmesine yol açacak bu tasarının Aile Bakanlığı'na yakışmadığını ifade eden Turinay, “Aile Bakanlığı'nın kendi uzmanları vasıtasıyla bu meselelere el koyması, ailelere uzanması, onların sorunlarını dinlemesi, sorunları arabuluculuk vasıtasıyla çözme yolları araştırması gerekir. Asıl lazım gelen budur” şeklinde konuştu.

KADINI DÖVMEK ZATEN SUÇ

Turinay; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kuruluş amacından saptığına da göndermede bulunarak şunları kaydetti: “Bakanlık, kuruluşu sırasında belirlenen önceliklerin hiçbirisi ile meşgul olmuyor. Kafasına takmış bir kadına şiddet. Aile içindeki sorunlar mahkemeye taşınarak, polise havale ederek çözümlenmez, bakanlık sorun yaşayan ailelere nasihat etmek, onlara kol kanat germek zorundadır.” 

SİFİL: İSLAM NAZARINDA ELE ALINMALIDIR

Kanun tasarısının, sadece kadını değil ailenin tamamını korumak zorunda olduğunu söyleyen Dr. Ebubekir Sifil ise “Bu durum İslam nazarında ele alınmalıdır. Mevcut uygulamalar İslam hükümleri ile çatıştığı zaman ortaya sıkıntı çıkar” şeklinde konuştu. Sifil, hükümetin burada kötü örnekler üzerinden hareket ettiğini ve karı ile koca arasındaki ilişkinin insanların dışarıdan gördüğü gibi olmadığını söyleyerek fıtri boyuta da vurgu yaptı. Sifil, “İşin bir de fıtrat boyutu var. Allah insanı belirli bir fıtrat üzerine yaratmış ve onun için de mevcut uygulamalar ve yapılacak düzenlemeler fıtrat bakımından ele alınmalıdır. Gözlemle elde ettiğimiz sonuçlar fıtrat ile çatışırsa ciddi sorunlar çıkar ortaya. Ve benim de bu konuda yapılan düzenlemelerle fıtratın çatışması konusunda çekincelerim var” dedi.

YILDIZ: AİLEMİZ SON KALEMİZDİR

Aile hakkında yaptığı çalışmalar ve verdiği konferanslarla bilinen yazar Nureddin Yıldız ise kadının kanunlarla korunamayacağını söyledi. Yıldız, “Böyle bir koruma kanunu, gerekli korumayı sağlayamaz” dedi. Yıldız, makine ithal eder gibi kanun ithal etmenin getirdiği sıkıntıların onlarca yıldır ne durumda olduğunun görüldüğünü ifade ederek, “Kendi ayakları üzerinde durabilen bir toplum olmamıza engel olacak ne varsa o bize dayatılmaktadır. Aile, sığınabileceğimiz son kalemiz” şeklinde konuştu. “Televizyonlu, modalı kör taklit hayatının akıbeti budur” diyen Nureddin Yıldız sözlerinin devamında şunları söyledi: “Mü'min insanlar bundan ibret alıp evlerini kıblegah haline getirmeye çalışmalıdırlar. Evlerimiz, ailemiz son kalemizdir. Ailemizi, kadınımızı, kızımızı imanımız korumalıdır.”

ASIL OLAN KANUN DEĞİL, VİCDANDIR

Konu ile ilgili mesaj yayınlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kamalak, “Bizim inancımız, değil bir insanı, bir karıncayı bile incitmeyi yasaklayan bir inançtır. Elbette kadına yönelik şiddeti engelleyici tedbirler alınmalıdır. Ancak bizce bunlar yeterli olmaz. Çünkü şiddeti kanunla bir yere kadar önleyebilirsiniz. Asıl olan kanunları değil, vicdanları değiştirmektir. Bunun yolu da önce ahlak ve maneviyat diyerek vicdanlara manevi değerleri yerleştirmektir” dedi.

“BAŞÖRTÜLÜ-BAŞI AÇIK AYRIMI YAPILIYOR”

Kadına yönelik her türlü baskı, şiddet ve ayrımcılığa karşı olduklarını vurgulayan Kamalak, şöyle devam etti: “Bu konuda ortaya konan yasal çabaların yetersiz kaldığı da aşikardır. Kadınlar toplumda hak ettiği yeri, hak ettiği şekilde almalıdır. Ancak burada maalesef ciddi bir çelişki vardır. Bir yandan kadın toplumsal hayata katılsın denilmekte ancak öbür yandan başörtülü-başı açık ayrımı yapılarak engel konulmaktadır. İnancı gereği başını örten yüz binlerce hanım kardeşimiz, sırf bu yüzden mesleğini yapamamaktadır. Toplumumuzun önemli bir bölümünü başörtülü hanımlar oluşturmasına karşın, halen TBMM'de başörtülü bir milletvekilinin bulunmaması bu çifte standardın en somut göstergesidir. Kadın hakları konusunda samimi bir irade ortaya konacaksa, öncelikle bu çifte standart ortadan kaldırılmalı, kılığı, kıyafeti, inancı, mezhebi ne olursa olsun kadına yönelik her türlü ayrımcılık son bulmalıdır.” 

NAR: BATI'NIN AİLE YAPISI BİZE ÖRNEK OLAMAZ!

Akit'e konuşan ilahiyatçı yazar, Cemal Nar da, Müslümanın sadece kadına değil hiçbir mahlûka şiddet uygulamayacağını belirterek, “Kadına şiddet bir sorundur fakat bu sorunu sadece yasa ile çözmeye çalışmak doğru değildir. Eksik kalır. Hem de büyük bir eksiklik bu. Dünyevi cezalar verilmeli ancak bunun yanında, ahlaki, dini ve vicdani eğitimler de verilmelidir. Şiddet uygulayanların ahirette ne gibi cezalar alacağı da öğütle, eğitimle anlatılmalıdır” dedi.

Uzun yıllardan bu yana Batı'yı örnek aldığımızı söyleyen Nar, “Batı aile yapısı bizim aile yapımıza örnek olacak bir model değildir. Bizim dinimiz, örfümüz ve geleneklerimiz tamamen farklı, bunlar örnek alınarak yapılmamalıdır. Zaten AB örnek alınarak oluşturulan bu gibi manevi ve kültürel yapıyı etkileyecek yasalar çok başarılı olmamıştır. Çünkü insanımız bunları kabul edemiyor. Kısacası çok dikkatli olunmalıdır. Kaş yapayım derken göz çıkartılmamalıdır” şeklinde konuştu.

yeniakit

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner145

banner114